OMÜ Mimarlık Fakültesinde “8 Mart Dünya Kadınlar Günü/ İki Başarı Hikayesi” başlıklı söyleşisi düzenlendi

Yazar: Yazı İşleri | Tarih: 6 Mart 2025

OMÜ Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen “8 Mart Dünya Kadınlar Günü/İki Başarı Hikayesi” başlıklı söyleşi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Kampüsü OMÜ Sahnesinde Doç. Dr. Serpil Kaptan moderatörlüğünde OMÜ Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Canan Kazak, (İş İnsanı) Şehir Bölge Plancı Nur Aydıner Meral’in katılımı ile gerçekleştirilmiştir.

Söyleşi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çetin’in açılış konuşması ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün anlam ve önemine yönelik konuşması ile başlamıştır.

8 Mart, sadece kadınların toplumsal yasamın her alanındaki başarılarını kutlamak için bir gün değil, aynı zamanda onların karşılaştığı zorluklara ve eşitsizliklere dikkat çekmek için de önemli bir fırsattır. Dünya Kadınlar Günü, kadınların iş gücüne, siyaset ve bilim dünyasına, kültürel alana ve toplumsal yapıya kattığı eşsiz katkıları takdir etmekle birlikte, hâlâ pek çok alanda eşitlik mücadelesi verdiklerini de gözler önüne serer. Bugün, kadınlar her alanda öncü olmayı sürdürürken, bu yolculuklarını daha eşit bir dünya için şekillendirmek adına hâlâ önemli adımlar atmaktadır.

Prof.Dr. Canan Kazak konuşmasında; babaanne ve dedenin de dahil olduğu büyük bir ailenin üyesi olmanın ayrıcalığı ile büyüdüğünü, toleranslı kişiliğinin en büyük nedenini, sevgi ve paylaşımı en sıcak biçimiyle öğrendiği bu kocaman aile ve oldukça güzel geçen çocukluğunun etkisi olduğundan bahsetmiştir. 1986 yılında Çernobil kazası olarak bilinen ve Türkiye’yi de büyük bir tehlike altına alan bir nükleer kazanın yaşanması Nükleer Fizik alanında çalışmasına ve akademisyen olmaya karar vermesine neden olmuştur.

2014’de Newcastle Üniveristesi’nden emekli olmak zorunda kalan AKAY’ın geliştirdiği teknolejileri daha ileri götürmek ve uygulmaya koymak amacıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne gelmesi için 2 yıllık bir TÜBİTAK projesinde Danışmanlık yaparak üniversiteye katkı sağladığı ve Newcastle Üniversitesi’nde çalışma yaptığı sıralarda farklı ülkelerden gelen diğer misafir akademisyenlerle bağlantısını kesmeyip onların üniversiteleri ile OMÜ arasında Erasmus anlaşması ile 6 yabancı öğrencinin bitirme çalışması için, 6 akademisyenin de araştırma için üniversite fizik bölümüne gelmesine vesile olduğundan bahseden Prof.Dr. Canan Kazak, başarılı olmak için yabancı dil ve yurtdışı eğitiminin önemine değinerek cesaretli olmanın başarının anahtarı olduğunu söylemiştir. Başarılı olmanın, mutlu olabilmek olduğunu ekleyerek, her zaman “iyi insan” olmak ve “arkamızda iyi şeyler bırakmak” için çaba sarf etmemiz gerektiğini de katılımcılara önermiştir.

Prof.Dr. Canan Kazak, 2012-2018 yılları arasında, şehir ve üniversite arasında bir köprü olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkez Müdürlüğü (OMÜSEM ) de, bir çok eğitimin açılmasına ve birçok projenin yapılmasına destek verdiğini ve hem üniversite öğrencileri ve personeline hem de Samsun halkına katkı sağlayacak eğitimler düzenlediğine değindi.

İlkadım Kaymakamlığı APAM tarafından ‘’ 55 Kadın 55 Öykü’ projesi kapsamında rol model kadın olarak seçilmesi, Akademik olarak, Türk Kristalografi Derneği’ne ve İngiliz Kristalografi derneği üyeliği ve Samsun’da birçok Sivil Toplum Kuruluşlarında da görev yapmış ve şu anda halen Tobb Samsun Kadın Girişimciler İcra Kurul üyesi olarak çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayarak, akademiye yönelecek gençlere ve akademide çalışan kadınlara önerilerde bulunmuştur. 22 yaşında Dila adında kızı ve 32 yaşında Arda adında oğlu olduğunu, her ne kadar kariyeri hayatında çok önemli yer tutsa da, severek yaptığı işinin yanı sıra ailesinin her zaman onun önünde tutmaya çalıştığını söyledi. Hayatın tadına vardığı, şükretmeyi bildiği, sevdiği ve sevildiği zamanlar geçirdiğini belirten Canan Kazak; J.Chapman’ın dediği gibi “İnsanlar, yeteneklerinizi ve yapabildiklerinizi çabuk unuturlar. Ancak güzel karakterinizi asla unutmazlar.” Unutulmamak dileğiyle sevgiyle kalın diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Söyleşi kapsamında (İş İnsanı) Nur Aydıner Meral Konuşmasında; 2003 yılında herkesin hafızasına kazınan radikal bir reklam ile tanıştık. “Çocuk ta yaparım kariyer de” diyen anneler hayatlarında mükemmeli organize etmeyi arzu ediyorlardı. Ben de üç çocuk annesi olarak kadınların hayatlarını oluşturan tüm unsurları kontrol altına alıp ustalıkla yönetmeyi bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Asıl önemli olan şikâyet edip stresi arttırmak değil, plan yaparak harekete geçmektir dedi. Hangi iş olursa olsun yaptığımız işin en iyisini yapalım. O işteki üstat siz olun, o konuda ilk akla gelen isim siz olun. Hayata imzamızı atalım. “Gökteki güneş oluyorsak, en parlak yıldız olalım.” Kendimize güvenelim, özgüvenimizi geliştirelim, özdeğerimizi arttıralım. Bunun için çok okuyalım, çok araştıralım, çok soralım, çok merak edelim, çok gezelim, eksiklerimizi minimuma indirip çok çalışalım. Farklı düşünelim, farklı sorgulayalım, fark yaratalım, İCAT çıkaralım. Ne dedik; Hayata imzamızı atalım. İcat çıkaralım, girişimci ruhumuzu besleyelim. Sanat ve tasarımla ilgilenelim. Çevre bilinci ve sürdürebilirlik amacımız olsun. Edebiyat ve tarih, yaratıcı teknolojiler ve kodlama, takım çalışması ve liderlik, çocuklar, yaşlılar, spor, dans, tarım vb. Aklımıza ne gelirse, nerede daha mutlu oluyoruz, nere de daha faydalıyız. Çünkü faydalı olduğumuz kadar mutluluğumuz artacak, dokunduğumuz her şeyi güzelleştireceğiz.

Hayatımızı değiştirelim, yarın hemen değiştirelim. Hayal kurun, büyük ve imkansızı hayal edin. Everest’e çıkmayı hayal edin, planlayın, belki Ağrı dağına çıkarsınız. Oturduğunuz seyirci koltuğundan kalkın, hayatın sahnesine gelin. Hayatınızın izleyicisi değil, oyuncusu, senaristi, yönetmeni olun. İnsanlar anları ve tercihleriyle var olurlar. Tercihlerinizi hayallerinizden yana kullanın. Prof. Dr. Acar Baldaş’ın dediği gibi; “Hayalini yorganına göre uzat.” Enerjimizi yatkın olduğumuz alanlara yöneltelim, o zaman potansiyelinizi o yönde harcayarak başarıyı getirirsiniz. Hangi konuda olursa olsun, yola çıktığınız ve yolda beraber yürüdüğünüz yol arkadaşlarınız çok önemlidir. Başarıyı ancak doğru insanlarla, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru işler yaparak yakalayabilirsiniz.

Evet sevgili kadınlar; Biz kadın olarak toplum değerlerimize göre iş dünyasında dezavantajlı konumda olduğumuz için çok daha fazla çalışmalıyız, çok iyi eğitim almalıyız, kendimizi her alanda çok iyi geliştirmeliyiz. Yılmadan yorulmadan yolumuza devam etmeliyiz. Sınırlarımızı yıkarak yapabilirliğimizin farkında olmalıyız. Sizden erkek gibi düşünmeniz, erkek gibi davranmanız beklenir. Oysa ki kadın kadındır. Mutlaka kadın olarak kalın. İş dünyasında zarif topuk sesleriniz olsun. Sevilen, sayılan, güven duyulan, özüne sözüne işine güvenilen, liyakatli, bilgili, görgülü iş insanı olun. Kadın olarak nazik ve zarif olun diyerek konuşmasını bitirmiştir.

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü/İki Başarı Hikayesi” başlıklı söyleşi OMÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çetin, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Serpil Kaptan, ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. N. Gamze Turan, Dr. Öğretim Üyesi Nükhet Konuk, OMÜ Kadın Girişimciler Öğrenci Topluluğu Başkanı Bengü Baş, Yönetim Kurulu üyeleri Zeynep Karaduman, Tuğba Bayın, Gülnur Odabaş,Meralcan Okulları sahibi Yasemin ERBİLGİN, Mimar Berrin CIKLA, Samsun Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyeleri, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyeleri ve öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Etkinlik OMÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çetin söyleşiyi gerçekleştiren davetlilere teşekkür ederek çiçek takdim etmesi ile son buldu.